Lüks Villada Seks! (3) (Tahsin 38 Y., Samsun)

Amateur

Hanife sakin bir sesle konuÅŸmaya baÅŸladı: “Senle telefonda konuÅŸtuktan sonra yanıma geldi. Gene sırnaşıp ellemeye çalıştı. Beni çok beÄŸendiÄŸini, çok güzel olduÄŸumu, benimle birlikte olmak istediÄŸini söyledi. Ä°tiraz ettiÄŸimde (Ä°stersem seni zorla sikerim, hiçbir ÅŸey yapamazsın bana. Benim akıl hastanesinden 46’lı raporum var. Hem çok param, geniÅŸ çevrem var. Olan senle kocana olur. Ya dediÄŸimi yaparsın, ya da hemen bugün kovarım sizi!) dedi…” deyince, “E ne oldu peki, sen ne dedin?” diye sordum. Vücudumdaki bütün kan çekilmiÅŸti sanki. Kalbim güm güm atıyordu.

Hanife duraklayarak, “Kendimi siktirmedim elbette!” dedi. “Siktirmedin de ne oldu, söylesene be!” dedim yine kollarından sıkıca tutup sarsarak. AÄŸlamaklı bir sesle, “Sikini aÄŸzıma aldım…” dediÄŸinde öfkeyle bir tokat attım suratına. Yatağın üstüne yüz üstü düştü. Daha fazla vurmak istesem de yapamadım. Yavaşça doÄŸrulup kalktı.

Hanife’ye, “Tamam, bitti. Toparlan gidiyoruz hemen!” dediÄŸimde, “Nereye gidiyoruz? Gidecek bir yerimiz mi var? Evimiz mi var bizim Tahsin? Senelerdir çadırlarda, barakalarda yatıp kalktık. 3 bavul eÅŸyamızdan baÅŸka neyimiz var? Ablamın yanına gitsek ne kadar kalacağız orada? Seninkiler desen açlıktan nefesleri kokuyor. Bizim gidecek bir yerimiz yok Tahsin, anlasana… Çaresiziz biz, yerimiz yurdumuz yok. Ä°ÅŸ bulursak çalışıyoruz, bulamazsak ne olacak? Ekmek verenimiz var mı? Zengin dayımız mı var bizim?” dedi aÄŸlaya aÄŸlaya.

Dediklerinin hepsi doÄŸruydu. Karı koca ikimiz de aç ve çıplaktık. Onca yıl ırgatlık yapmış ama bir ev bile alamamıştık. Onun bunun yanında sürünüp duruyorduk. Ne olacağımız da belli deÄŸildi. Bu iÅŸ bizim için ÅŸanstı, ama böyle bir ÅŸeyle yeniden karşılaÅŸmak çok koydu. Senelerce çalıştığımız yerlerde iÅŸ sahipleri ya da kahyaların tehditleri, baskıları bizi yıldırmıştı. BaÅŸa çıkabilmek için Hanife kendini ellemelerine izin vermiÅŸti. Åžimdi gene aynı ÅŸeyle karşılaşıyorduk. Ãœstelik adam ellemekle yetinmeyip sikmek istiyordu Hanife’yi.

Hanife, “Ben bir yere gitmiyorum, sen gitmek istersen git!” dedi ayaÄŸa kalkıp. “Ne yani, adamın seni sikmesine izin mi vereceksin?” dediÄŸimde, “Bu iÅŸi kaybetmemek için, deÄŸil amımı, her ÅŸeyimi veririm!” dedi. Gözleri ateÅŸ saçıyordu. Ä°natçı bir kadındı Hanife. Beni dinlemeyeceÄŸini biliyordum. “Sen orospuluÄŸa meraklısın güzelim, iÅŸi kaybetmek falan bahane!” dedikten sonra çıktım odadan.

Merdivenlerden hızla indim. Bahçeye çıkıp en uca kadar gittim. Oturdum, sırtımı bahçe duvarına dayayıp bir sigara yaktım. Sinirimden birkaç sigarayı üst üste içtim. Sakin kalmak istesem de yapamıyordum. İçki içip sarhoş olmak istedim. Ama yakınlarda içki alabileceğim bir yer yoktu. Her şeye lanet ettim.

Derken ileriden Meliha Hanımın bana doÄŸru geldiÄŸini gördüm. Kalktım, üstümü başımı toplarken yanıma geldi. Aynı kıyafetleri vardı üstünde. “Baktım ama ön tarafta yoktun. Bir ÅŸey mi oldu, bir ÅŸeye mi kızdın?” diye sorunca, “Yok, Hanife ile tartıştık biraz…” dedim. Gülerek, “Olur evliliklerde, boÅŸ ver üzülme!” dedi. Bana doÄŸru birkaç adım daha atıp, “GiymemiÅŸsin gömleÄŸi?” dedi gülümseyerek. YaÅŸadıklarımın arasında gömleÄŸi çoktan unutmuÅŸtum. “Çalışırken kirlenmesin diye giymedim…” dedim yalandan. “Olsun, kirlensin, yenisini alırız. Senden daha mı kıymetli!” dedi nazikçe. Kocası karımı sikmek istiyor kendisi de bana yazılıyordu. Garip bir durumdu bu. Kocasının niyetinden haberi var mıydı acaba?

“Åžimdi ne yapacaksın?” diye sordu. “Åžu otlar büyümüş, biraz onları temizleyeyim…” dediÄŸimde, “Ä°yi olur. Ama acelesi var mı? Sonra yapsan olmaz mı?” dedi. Kadının imalı bakışları vardı. Bu bakışları ve ses tonuyla bir ÅŸeyler anlatmaya çalışıyordu sanki. Benden bir adım atmamı bekliyordu. Ama cesaret edemiyordum. Meliha Hanım benden daha cesur çıktı. “Şöyle gelsene!” diyerek villanın arka tarafındaki kısma doÄŸru yürüdü. Küçük deponun önüne kadar gitti, ben de peÅŸinden gidiyordum.

Deponun kapısı açıktı, içeriye göz gezdirdikten sonra, “Gel!” dedi eliyle iÅŸaret ederek. Heyecanlandığım zamanlarda olduÄŸu gibi kalbim güm güm atmaya baÅŸladı. Yanına gittiÄŸimde içeri girdi. Öylece durduÄŸumu görünce, “Girsene, ne bekliyorsun?” dedi elini uzatıp. İçeri girdim. Malzemelerin bir kısmı bahçede olduÄŸundan içerisi boÅŸ kalmıştı. Kapıdan ve pencere boÅŸluÄŸundan vuran ışığın etkisiyle loÅŸ bir aydınlık vardı depoda.

Ellerimi tutup yanağımdan öptü yavaşça. “Senden hoÅŸlandığımı görmüyor musun?” dedi fısıltıyla. Ne yapacağımı, söyleyeceÄŸimi bilemedim. Meliha Hanım yeniden yanağımı öptükten sonra, “Kocan görürse ne olacak?” dedim. “Yatıyor o ÅŸimdi, görmez. Evden dışarı çıktığı yok zaten, korkma!” dedi sakince. Gene yanağıma öpücük kondururken, “Öyle durma, yoksa benden hoÅŸlanmadın mı?” dedi. “Åžey, hoÅŸlandım, ama ne bileyim. Yani senin gibi bir kadının benimle ne iÅŸi olur ki?” dedim.

Sözlerim pek hoÅŸuna gitmedi. “Neyim varmış benim?” dedi, alınmış gibiydi. “Kapalı, namazında niyazında evli bir kadınsın. Kocanı aldatmış oluyorsun. Åžu an benimle burada olman bile günah deÄŸil mi?” dediÄŸimde sinirlenip, “Sen de amma korkak çıktın!” dedi öfkeyle. Kapıdan çıkacağı anda bileÄŸinden yakaladım sıkıca ve kendime çektim. Belinden tutup, pembe, etli dudaklarına yumuldum hemen. Meliha Hanım önce tepki gösterir gibi kendini geri çekmeye çalıştı, ama sonra uzun zamandır böyle bir anı bekliyormuÅŸ gibi ellerini sırtıma atıp sarıldı sıkı sıkı. Öpmelerime aynı ÅŸekilde karşılık verirken gözlerini kapatmış ufaktan inliyordu.

Öpüşmemizin ardından, “Çok zamanımız yok, ÅŸu kapıyı kapat hadi!” dedi. Demir kapıyı yavaşça kapattım. Duvarın tavanla birleÅŸtiÄŸi yerde pencere boÅŸluÄŸu vardı, oradan küçük bir ışık huzmesi giriyordu içeriye. Deponun lambası yoktu. Oradan giren ışıkla yetinmek durumundaydık, ama saniyeler içinde gözlerimiz karanlığa alıştı.

Siyah bol pardesüsünün altına soktu ellerini. Beyaz külotunu sıyırıp çıkardı ayaklarından. Sırtını benden yana döndü. Salondaki şömine için üzerinde odun kırılan büyük aÄŸaç kütüğüne koydu ellerini ve domaldı. Arkasında duruyordum. “Hadisene, ne bekliyorsun?” dedi acelesi varmış gibi. Pardesüsünü altındaki eteÄŸiyle birlikte sıyırdım beline. Yarı karanlık yarı aydınlık deponun içini Meliha Hanımın bembeyaz kalçaları ve götü bir fener gibi aydınlattı. Karımdan uzun ve yapılıydı, vücudu da dolgundu.

Daha depoya girdiğimiz andan itibaren sertleşmeye başlayan yarağım bu manzara karşısında demir gibi oldu. Hızlıca kot pantolonumu ve külotumu çıkardım ayaklarımdan. Sertleşen yarağımı tükürükleyip Meliha Hanımın göt yarığına sürttüm. O an boşalacak gibi oldum. Karım hayatımdaki ilk ve tek kadın olmuştu, evlendiğimde bakir bir erkektim. Sonrasında da başka bir kadınla ilişkim olmamıştı. Ama şimdi Meliha Hanım hemen önümde domalmış haldeydi.

Amını bulmaya çalıştım kısa bir süre. Meliha Hanım da götünü sağa sola oynatıp bacaklarını biraz daha ayırdı iki yana. Sonunda amının dudaklarını yarağımın kafasında hissettim. Derin bir iç geçirdim, dudaklarımı ısırdım. Karımınkinden sonra ilk defa bir am sikecektim. Yarağım yavaş yavaş girdi içine. Amı derin ve sımsıcaktı, ilginç şekilde kaygan ve ıslaktı. Meliha Hanım kendini çoktan sikişmeye hazırlamıştı anlaşılan. Yarağım dibine kadar girdi içine. Gözlerimi kapadığımda Meliha Hanımın derinlerden gelen fısıltılı inlemesi benimkine eşlik etti.

Amında yavaşça çalışmaya başladım. Göt yanaklarından tutuyordum sıkıca. Pardesü ve eteğini biraz daha sıyırdım yukarı. Yarağım her seferinde daha da derinlere giriyor, amının içinde kayboluyordu sanki. Hızlanmaya başladığımda Meliha Hanımdan ufak ufak iniltiler çıkmaya başlamıştı. Başını sağa sola oynatıp bana bakmaya çalışıyordu sanki. Kaygan amı yarağımı kolayca içine alıyordu. Meliha Hanım da tıpkı karım gibi çocuk doğurmamıştı. Amı dardı. Yarağım amının etten duvarlarına sürtünüyordu, ikimiz de çok zevk alıyorduk.

Daha da hızlanıp pompalamaya baÅŸladım. Karımla sikiÅŸtiÄŸim zamanlardaki gibi güçlü ve yoÄŸun ‘Åžop ÅŸop ÅŸop!’ sesleri küçük deponun içinde ses patlamaları yaratmaya baÅŸlamıştı bu sırada. Meliha Hanım ellerini dayadığı aÄŸaç kütüğünden sıkıca tutunuyordu. Bu pozisyonda başı aÅŸağıda kaldığı için zaman zaman rahatsız olup yukarı kaldırıyordu başını. Ä°kimiz de inliyorduk. Ä°lk defa karımınkinden farklı bir am sikiyordum. Harika bir duyguydu bu.

Karımla sikiÅŸirken kendimi kontrol edebiliyordum, ama Meliha Hanımın amında çalışırken zorlanıyordum bunu yapmakta. O nedenle boÅŸalacak gibi olduÄŸumda geri çektim kendimi, amından çıktım. Meliha Hanım hemen, “Niye çıktın, boÅŸaldın mı?” diye sorunca, “Yok, kendimi tutmak için çıktım!” dedim. Heyecandan nefes nefese kalmıştım. Kalbim kim bilir dakikada kaç atıyordu o sırada. Meliha Hanım da doÄŸruldu bu sırada. “Benim de başım aÄŸrıdı böyle!” dedi.

Uzun beyaz yüzü terlemiÅŸ gibiydi. Bu kez de saÄŸ ayağını aÄŸaç kütüğünün üstüne koyup ellerini duvara koydu. Arkasına geçtim. Pardesü ve eteÄŸi engel oluyordu, “Åžunları çıkartsana!” dediÄŸimde, “Yap böyle, bir ÅŸey olmaz!” dedi. Pardesü ve eteÄŸini kaldırdım. Sol ayağı yerde saÄŸ ayağı kütüğün üstündeydi. Amını bu ÅŸekilde sunuyordu ÅŸimdi de. Yarağımı soktum alta doÄŸru, duvardaki saÄŸ elini alta atıp yarağımı kavradı. Amına sokmama yardımcı oldu. Yarağım yeniden amına girdiÄŸinde elini duvara dayadı tekrar. Bu ÅŸekilde sikmeye baÅŸladım. Daha güçlü pompalıyordum.

Kocası karımı sikmek istemiş, bunu yapamamışsa da yarağını ağzına vermişti. Şimdiyse ben onun karısını küçük deponun içinde sikiyordum. Ne tarafından bakılsa garip bir durumdu, ama fazlasıyla zevkliydi. Meliha Hanım az önceki gibi inlemeye başlamıştı. Bir rüyada mıyım diye kendi kendime sordum, ama gerçekti her şeyiyle. Meliha Hanımın yanan amcığı yarağımı içine alıyordu boydan boya. Boşalmaya adım adım yaklaşıyordum.

Her ÅŸey iyi gidiyordu, ama birden deponun kapısı açıldığında ikimiz de neye uÄŸradığımızı ÅŸaşırdık. Numan Bey karşımızda duruyordu. Meliha Hanım, “Numan!” diye küçük bir çığlık atarken ben çıkardım yarağımı amından. Numan Bey kapıyı tutmaya devam ediyordu, içeri girmek gibi bir niyeti yoktu. Anlamsız, garip bir ÅŸekilde hem bana hem karısına bakıyordu. Yarağım önümde sallanıp duruyordu. Meliha Hanım çoktan doÄŸrulmuÅŸ, toparlanmıştı.

Sonunda Numan Bey, “Çık dışarı!” dedi karısına. Meliha Hanım yerde duran beyaz külotunu giymeden kıvırıp pardesünün cebine attı. Depodan çıkınca Numan Bey kapıyı sertçe kapattı. İçerde tek başıma kalmış, olayın ÅŸoku içindeydim. Adam karısını sikerken basmıştı beni, ama tek kelime etmemiÅŸti. Karısına bile sadece, “Çık dışarı!” demiÅŸti. Numan Bey gerçekten 46’lı biriydi anlaşılan, normal biri deÄŸildi.

Giyinip dışarı çıktım. Yarağım olayın ÅŸokuyla sönmüş, nerdeyse içe kaçmıştı. Ancak o noktaya geldikten sonra boÅŸalmamak taÅŸaklarımı aÄŸrıttı. Bahçe kapısından mutfaÄŸa girdim. Hanife yemek hazırlıyordu. “Ne oldu, neyin var?” diye sordu. Olaydan haberi yoktu demek ki. “Neredeler?” diye sorduÄŸumda, “Ne bileyim, şöyle ÅŸu taraftan geçip gittiler az önce!” dedi bahçeyi göstererek. YavaÅŸ adımlarla yukarı çıktım. Yatak odalarının kapıları kapalıydı. İçerden fısıltılı konuÅŸmalar geliyordu sadece. Nasıl bir yere gelmiÅŸtik böyle. Anlayamıyordum.

Yukarıya çıkıp banyoya girdim. Bir an önce boşalmam gerekiyordu. Soyunup 31 çekmeye başladım. Meliha Hanımı düşünerek boşalmam uzun sürmedi, hatta yarağım bile tam sertleşmemişti. Onun amına akması gereken döllerim giderden akıp gitti. Suyu açıp yıkandım, kurulanıp giyindim. Allak bullak bir haldeydim. Boşalmak bile üstümdeki gerginliği azaltmamıştı.

Kapıyı açtığımda karımı karşımda buldum. “Ne oldu be, neyin var?” dedi yine. “Yok bir ÅŸeyim, banyo yaptım, ne oldu?” dedim heyecanla. Karım başındaki siyah türbanının uçlarını çekiÅŸtirip, “Åžey, Numan Bey seninle konuÅŸmak istiyormuÅŸ!” dediÄŸinde ÅŸaşırdım. “Niye, ne oldu?” dedim. “Ben ne bileyim, in aÅŸağı konuÅŸ, yatak odasında seni bekliyormuÅŸ!” dedi. “Meliha Hanım nerde peki?” diye sorunca, “Kocasının yanında, nerde olacak!” dedi kızmış gibi.

Kendisi aşağı inerken bir süre daha orada kaldım. Derin derin birkaç nefes alıp indim basamakları. Yatak odasının kapısı kapalıydı. Ne olacaktı içerde? Adam beni çekip vuracak mıydı, yoksa siktirin gidin mi diyecekti? Meliha Hanımın yüzü nasıldı acaba? O neler hissediyordu?

Ne olacaksa olsun diyerek bildiÄŸim birkaç duayı okuduktan sonra kapıya tıklayıp içeri girdim…

[Tahsin]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir