Deliksiz bir ÅŸekilde uyumuÅŸtum. Uyandığımda Zübeyde abla yanımda yoktu. Mutfaktan tabak bardak sesleri geliyordu. Telefonumun saatine baktım, 10:30 olmuÅŸtu. Ayrıca bir de mesaj gelmiÅŸti AyÅŸe’den, “13:00’de merkezde heykelin önünde buluÅŸalım!” diyordu. “Tamam!” yazıp yolladım. O sırada Zübeyde abla geldi. “Ben de seni uyandırmaya gelmiÅŸtim!” dedi. “Gel de uyandır o halde!” deyip yataÄŸa çektim. Dudaklarına yumulup bir süre öptüm. Kendini kaçırarak, “Hadi duÅŸunu al gel aÅŸkım, kahvaltı hazır, açlıktan midem kazınıyor!” dedi ve mutfaÄŸa gitti.
DuÅŸumu aldım, giyinip mutfaÄŸa gittim. Sohbet ederek kahvaltımızı yapmaya baÅŸladık. Kendime ait bir arabam yoktu, buraya gelince dedemin arabasını kullanıyordum. Zübeyde abla da bunu biliyordu ve durduk yere, “AÅŸkım bugün Ankara’ya gidip, sana bir araba alalım, kendi arabana binersin!” dedi. Bir anda böyle bir ÅŸeyle gelince hem ÅŸaşırmıştım, hem de kendimi parayla tutulmuÅŸ gibi hissettim. Erkeklik gururuma dokunmuÅŸtu. “Araba falan almana gerek yok, zaten tatile götürüyorsun beni, o yeter bana!” dedim. O da, “Hani senin paran benim param yoktu, bunu mu sorun yapıyorsun ÅŸimdi?” dedi. “Bana birÅŸey almanı istemiyorum! Ayrıca bana emrivaki yapma sakın!” dedim sertçe.
KonuÅŸmadan kahvaltımızı yapıyorduk. Biliyordum, beni düşündüğü için böyle bir ÅŸeyi teklif etmiÅŸti. Biraz sert çıktığımı fark ettim, “Bak aÅŸkım, ben seninle paran için birlikte olmuyorum. Sen bana o arabayı alırsan, seninle para için birlikte oluyormuÅŸum gibi hissederim kendimi!” dedim. “Ben senin param için yanımda olmadığını zaten anlıyorum. Bunu bana hissettiriyorsun. Kocamdan sonra ilk erkeÄŸimsin. Kocamdan görmediÄŸimi görüyorum sende. Bana ait ne varsa ikimizindir. Bir araba almak istemiÅŸim çok mu?” diyerek aÄŸlamaya baÅŸladı. Yanına oturup sarıldım. GözyaÅŸlarını silip, “O zaman yarın gidelim alalım!” dedim. Çocuk gibi sevindi bu lafıma. Garip bir duruma düşmüştüm. Ama bundan zarar gelmez diye kendi kendime telkin ediyordum. Hatta, alacağım arabayı bile düşünmeye baÅŸlamıştım.
Kahvaltıdan sonra birlikte toparladık ortalığı. Keyif çayı içip, biraz sohbet ettikten sonra, “Ben gidiyorum hayatım!” dedim. “Tamam erkeÄŸim, iyi bak kendine!” diyerek öpüp uÄŸurladı beni.
AyÅŸe ile buluÅŸmamıza daha yarım saat vardı. Salih’in dükkana uÄŸradım. Beni görünce epey sevindi. Ayaküstü biraz muhabbet ettikten sonra ayrıldım yanından. AyÅŸe, dediÄŸi yere geldiÄŸimde beni bekliyordu. Arabayla yanında durunca hemen bindi arabaya. Yakından bakınca çok daha güzel bir kızdı AyÅŸe. Heyecanlı olduÄŸu belliydi. Güleç yüzüyle, “Merhaba!” dedi. “Merhaba melek yüzlü kız!” dedim. AyÅŸey’i tavlamak kolay olmuÅŸtu, o yüzden gayet rahattım. Sohbet ederek yola koyulduk. Gölete geldiÄŸimizde karşı tarafta bir araba daha vardı, ama uzakta kaldığı için sorun teÅŸkil etmiyordu. Arabayı uygun bir yere çekip kontağı kapadım ve AyÅŸe’ye döndüm. Ãœrkütmek istemediÄŸim için yavaÅŸ ve emin adımlarla ilerleyecektim. Dün uzaktan gördüğüm göğüsler karşımdaydı. Mavi bir tişört vardı üzerinde. Altında dizinin hizasında rengarenk bol bir etek vardı. Yüzünde hafif bir makyaj vardı, kalın dudaklarına da simli bir parlatıcı sürmüştü.
“Ee, anlat bakalım, kimsin nesin, inmisin cinmisin, tanıyalım biraz seni!” dedim. Hafif bozuk Türkçesiyle Ä°sveç’te yaÅŸadığını, orda liseyi bitirdikden sonra gazeteci olarak bir yerde çalıştığını, 2 kız kardeÅŸ olduklarını anlattı. Ben de kendimi anlattım biraz. Bir süre sessiz kalınca lafa girdim, “Bu anlattıkların melek olan kısımdı sanırım, içindeki ÅŸeytandan da bahsetsene!” dedim gülerek. “Anlatamam ki, görmen gerek!” dedi biraz utanarak biraz da sinsice. “Göster o halde!” dedim ona biraz daha yakınlaÅŸarak. Bu konuÅŸmalardan onun da niyetinin farklı olduÄŸunu anladım. Ama yine de ilk hamle ondan gelmeliydi. Fazla gecikmeden bana doÄŸru yaklaşıp yavaÅŸca dudaklarımdan öpmeye baÅŸladı. Ãœrkekçe öpüyordu. Ben de yavaÅŸca oynattım dudaklarımı.
Bir süre sonra AyÅŸe, “Bu günlük bu kadarı yeter herhalde?” diyerek kendini geri çekti. “bayan escort Tadı damağımda kaldı!” deyip ben yapıştım dudaklarına. AteÅŸlice öpüyordum. Bana karşılık vermekte gecikmedi. Öperken de elimi hayalini kurduÄŸum göğüslerinde dolaÅŸtırıyordum. Gerçekten çok büyük ve sertlerdi. Bir süre daha öpüp okÅŸadıktan sonra, elimi bacaklarına attım. Bacaklarına atınca ürktü bir anda. “Sakin ol hayatım, korkacak birÅŸey yok!” dedim ve daha fazla korkmasın diye önüme döndüm. Bir sigara yakıp içmeye baÅŸladım. “Bana da bir tane verirmisin?” dedi ürkekçe. Verip yaktım. Sessizce sigaralarımızı içtik. Ona dönüp, “Kusura bakma, seni korkutmak istemedim!” dedim. “Korkmadım, ama çok heycanlandım, normalde böyle tepkiler vermem!” dedi. İçimden demek ki daha önce birÅŸeyler yaÅŸadı bu kız dedim. Ama yine de o gelecekti bana ÅŸimdi.
Havadan sudan konuÅŸmaya baÅŸladım. seksi escort AyÅŸe sanki beni dinlemiyor ve sürekli dudaklarını ısırıyordu. “Ä°yimisin?” dedim. O anda boynuma atlayıp dudaklarıma yapıştı. Vücudunun çoÄŸu benim üstümdeydi. Mecburi kalçalarından tutmak zorunda kalmıştım. Tepki vermeyince ellerimi kalçalarında gezdiriyordum. Bu sırada AyÅŸe de deli gibi dudaklarımı kemiriyordu. Ona, “Arkaya geçelim mi?” diye sordum. KonuÅŸmadan kafa salladı. Hemen arkaya geçip oturdum, AyÅŸe’yi de eteÄŸini toplayarak kucağıma aldım. Tekrar öpüşmeye baÅŸladık. Ãœstündeki bodyi sıyırdım, sütyeni çözdükten sonra ellerim koca memelerinde dolaÅŸmaya baÅŸladı. AyÅŸe de kendini bana sürtüyordu. Sikim kazık gibi olmuÅŸ, pantolonumu zorluyordu. Kemeri çözüp pantolonumu sıyırdım. Sadece iç çamaşırlarımız vardı arada.
AÅŸye kendini olaya kaptırmış bir ÅŸekile üstümde kerkinirken, boÅŸalacağını anladım. Ãœstümden kaldırıp yana yatırdım. Zevki yarım kaldığı için birÅŸey demeden bacaklarını ayırdı. Altında sarı bir tanga vardı. “Bunları her zaman giyiyormusun?” diye sordum. “Türkiye’de pek giymiyorum, ama Ä°sveç’te hep bunlardan giyerim!” dedi. Külodu yana çekip, zaten sulanmış olan amını yalamaya baÅŸlayınca, AyÅŸe hemen inlemeye baÅŸladı. Parmağımı amının içine soktum yavaÅŸca. Tepki vermediÄŸine göre bakire deÄŸildi. Bir yandan kudurmuÅŸ gibi amını yalıyor, bir yandan da parmaklarımla sikiyordum AyÅŸe’yi. BoÅŸalmaya yaklaşınca tekrar bıraktım. AyÅŸe’nin gözlerinden ateÅŸ fışkırıyordu resmen.
“Hadi aÅŸkım sıra sende!” diyerek boxerimi indirdim. sincan escort
Hemen eÄŸilip aÄŸzına aldı sikimi. AÄŸzına alıyor, çıkartırken de, “Ohmm, ohmm!” diye inliyordu. Daha sonra çıkartıp bir süre bakıyor, diliyle taÅŸaklarımı ıslatıyordu. “Çok mu hoÅŸuna gitti aÅŸkım?” dedim. “Ä°lk defa Türk erkeÄŸiyle birlikte oluyorum ben. Hep Ä°sveç’li erkeklerle oldum. Åžimdiye çoktan boÅŸalmışlardı. Ayrıca onlarınki hep sünnetsiz, bu çok daha güzelmiÅŸ!” dedi. Bir süre daha yaladıktan sonra, “Hadi içime gir!” dedi. Ön koltuÄŸu biraz öne ittirip kendime yer açtım. AyÅŸe’yi koltuÄŸa yaslayıp, ayaklarını havaya kaldırdım iyice. Amı yukarı çıkmış, tam sikimin hizasındaydı. Sikimin başını amına sürttüm birkaç kez. Daha da kudurtmak istiyordum. En sonunda dayanamayıp kendi eliyle sikimi tutup deliÄŸine dayadı. Kendini aÅŸağı salınca yarısına kadar içine girmiÅŸtim. Kalanını da tek hamlede ben kökledim. “Iıhhh!” sesi çıktı sadece AyÅŸe’den.
Bakire deÄŸildi, ama bakire amı gibi dar amı vardı. Bir süre bekledim alışması için, daha sonra girip çıkmaya baÅŸladım. Bir süre sonra, “Ohhh, daha hızlı, daha hızlı!” diye inledi. Çok geçmeden de kendini kasmaya baÅŸladı. Amının kasları bir açılıp bir kapanıyordu. İçinden çıkıp, klitorisi ile oynadım. AyÅŸe zangır zangır titremeye baÅŸladı. Ä°ki bacagını birbirine kilitleyip boÅŸalırken onu izledim. Kendine gelince yüzünde boÅŸalmanın verdiÄŸi mutlulukla gülümsüyordu.
Tekrar içine girdim ve gidip gelmeye baÅŸladım. AyÅŸe bir süre sonra, “Belim aÄŸrıdı, ters dursam olur mu?” dedi. “Olur tabii!” deyip dört ayak üstüne getirdim. Vakit kaybetmeden tekrar içine girdim. Bir yandan sikiyor, bir yandan da memeleriyle oynuyordum. Ben de boÅŸalmaya yaklaşıyordum. Beraber boÅŸalmak için elimi amına attım ve klitorisi ile oynamaya baÅŸladım. AyÅŸe altımda deli gibi inliyor ve kıvranıyordu. Çok geçmeden boÅŸaldı. Ben de son anda içinden çıkıp kalçalarına boÅŸaldım. Ä°kimiz de nefes nefese kalmıştık.
AyÅŸe çantasında mendil olduÄŸunu söyleyince, uzanıp çantasından aldım ve kalçalarını sildim. Sikimi de temizledim. Arka koltukta oturup kalmıştık ve etrafı unutmuÅŸtuk. Neyse ki baktığımda kimse yoktu. Ãœstümüzü başımızı düzeltip, birer sigara yaktık. AyÅŸe’nin yüzündeki mutluluÄŸu görünce, “Umarım hoÅŸuna gitmiÅŸtir!” dedim. “Ä°nan Ä°sveç’li erkekler bu kadar dayanamıyordu. Harika seviÅŸiyorsun!” dedi. “Sen de zevk almasını ve vermesini biliyorsun, sen de harikasın!” dedim. Aslında doymamıştım, bir kere daha sikmek isterdim, ama ortalık yerde sikiÅŸmek istemiyordum. “Ne zaman dönüyorsun Ä°sveç’e?” diye sordum. “Daha 14 günümüz var, ama 2 gün sonra Marmaris’e tatile gideceÄŸiz!” dedi.
Bunu duyunca sevinmiÅŸtim. Bodrum’dan Marmaris’e gider, AyÅŸe’yi de sikerdim. Aklımdan bunun planını yaparken, “Yemek yiyelim mi?” diye sordu AyÅŸe. Hemen arabayı çalıştırıp Ankara yolundaki bir dinlenme tesisine yemeÄŸe gittik. HoÅŸ sohbetle yemeÄŸimizi yedik. Saat 16:00’ya geliyordu. Biraz daha oyalandıktan sonra AyÅŸe’yi evlerinin yakınında bir yere bırakıp, ben de dedemlere geçtim.
Eve gidince, kapının önünde 9-10 çiftten fazla kadın ayakkabısı vardı. Kapıyı çaldım. Kapıyı dayımın karısı, yani yengem açtı. Yengemi görünce ÅŸaşırdım ve çok sevindim. “Yengeee!” deyip sarıldım sıkıca. Yengemle aram hep iyi olmuÅŸtur. Köye geldiÄŸimde yengemle vakit geçirirdim hep. Benim kafa yapımda tek yengem vardı köyde. Hatta sigara içtiÄŸimi kimse bilmezken, yengemin yanında içerdim. Lisede okurken de, yengeme okuldaki kızları anlatır, onlarla nasıl konuÅŸacağım hakkında yengemden taktik alırdım.
İçeri girince, tanıdık tanımadık bütün herkese selam verdim. Kadınların birkaç tanesi 50 yaÅŸ üstüydü, gerisi genç sayılabilecek yaÅŸtaydı. Beni baÅŸtan aÅŸağı süzdüler. Yanlarından ayrılıp mutfaÄŸa geçtim, kendime bir çay doldurup oturdum. Biraz sonra yengem de geldi yanıma. Birer sigara yaktık. Yengeme, “İçerdekiler kim yenge ya? Yiyecek gibi bakıyorlardı bana!” dedim. Yengem, “Azdılar da ondandır. Sen gelmeden önce ne muhabbetler dönüyordu, bilsen aklın ÅŸaÅŸar!” dedi. “Aralarında güzel biri de varmış aslında…” diyerek yengemi yokladım. Yengemler ÅŸimdi Ankara’da oturuyorlardı, ama yengem 10 yıldan fazla kalmıştı burada. O yüzden kadınların hepsini çok iyi tanıyordu. Yengem niyetimi anlamıştı, “Hangisini beÄŸendin bakayım?” dedi. “Televizyonun yanında oturan kırmızı etekli!” dedim. Yengem gülerek, “Ayfer teyzenin gelini Gamze’yi diyorsun sen. Çıtır kız, tabii beÄŸenirsin! Daha yeni evlendi. Sen gelmeden önce de gerdek gecesini anlatıyordu, doÄŸru düzgün birÅŸey yapamamış kocası… Dur ben birazdan onu çay doldurmaya yollarım yanına!” diyerek kadınların yanına geçti.
Çok geçmeden, Gamze elinde boÅŸ bardakların olduÄŸu tepsi ile gülümseyerek mutfaÄŸa geldi. Muhabbete nasıl gireceÄŸimi bilmiyordum. Gamze çayları doldururken arkadan süzdüm baya bir, boyu 1.75 civarı, ince belli, çıkık kalçalı biriydi. Çok güzel vücudu vardı. Çayımı bitirip, “Benim çayımı da doldurur musun abla?” dedim. Özellikle abla demiÅŸtim, yoksa Gamze benim akranımdı. Gamze, “O kadar büyük mü gösteriyorum ya?” diyerek yüzünü buruÅŸturdu. Ben de gülümseyerek, “Saygıdan abla dedim. Hem ismini bilsem isminle hitap ederim!” dedim. “Adım Gamze!” dedi gülerek. Gözlerinin içine bakarak, “Güzel elinden bir çay içerim o halde Gamze!” dedim. “Tabii Serdar!” diyerek elimdeki bardağı aldı. O anda elime dokunmuÅŸtu ve eli ateÅŸ gibi yanıyordu.
Çayı doldurup verirken tekrar dokundu eli elime, inanılmaz sıcaktı eli. “Hasta falanmısın, ellerin çok sıcak?” dedim. “Yoo, normal halim bu!” dedi ellerini birbirine sürterek. Sonra da, “Geliyorum!” diyerek çayları vermeye gitti. Elinde çantayla gelip, karşımdaki sandalyeye oturdu. Çantaya bakındıktan sonra bir sigara çıkardı. Çakmak ararken, “Elini sigaranın ucuna tutsan yanar sendeki bu ateÅŸten!” diyerek güldüm. “Haklısın, keÅŸke sigaramı yakabilse ellerim!” dedi. Kendi çakmağımla sigarasını yakıp, elimi göstererek, “Ä°stediÄŸin zaman kendi elinmiÅŸ gibi kullanabilirsin!” dedim espirisine. O da gülüp koluma vurdu. Dokunmak için yapmıştı sanki bunu.
Sigarasını içerken sohbet ettik biraz. Sonra sigarasını söndürüp, “Neyse, ben gideyim içeri, yoksa kaynanamın dilinden kurtulamam!” dedi. “Tamam, sıkılınca gel, beklerim!” dedim. “Biraz oturayım, gelirim yanına, içerdeki muhabbet sarmadı beni!” diyerek ayaklandı. İçeri geçerken kıvırması artmış, götü bir saÄŸa bir sola sallanıyordu. Arkasından bakarken sikim kazık gibi olmuÅŸtu. Ne yapıp edip, Gamze’yi mutlaka sikmeliyim diye düşündüm.
Odamdan Laptopu alıp mutfağın balkonuna çıktım, sandalyelerin birine oturdum. Face’de takılıp, arkadaÅŸlarla konuÅŸuyordum. Bir süre sonra Gamze tekrar geldi. Yanımdaki sandalyeye oturup, aÄŸzına sigara aldı. Yakmamı bekliyordu, ama çakmağım onun yanındaydı. Bacağından tutunarak çakmağı aldım, sigarasını yaktım. Sonra, “Yok ya, bu sıcaklık normal olamaz, bir doktora görünsen iyi olur sen!” diyerek elimi bacağında gezdirdim. Tepki vermeyince çekmedim elimi. “Lisedeyken doktora gittim, evlenince geçer dedi, ama halen geçmedi. Ben de bilmiyorum niye olduÄŸunu?” diyerek manalı manalı yüzüme baktı. Bu kadar rahat olmasına ÅŸaşırmıştım. “Evlenince niye geçiyormuÅŸ peki?” diyerek saf ayağına yattım. Kahkaha atarak dizime vurdu ve gözlerime derin derin bakarak, “Evlenince kocam söndürecekmiÅŸ bu ateÅŸi!” dedi.
“Eee, halen sıcaksın ama! Kocan söndüremedi mi ateÅŸini yoksa?” diyerek elimi okÅŸarcasına dolaÅŸtırdım baldırında. “Ordan bakınca söndürmüş gibi mi görünüyor?” diyerek elimi tuttu, bacaklarını ayırıp amının üstüne koydu ve bastırdı elimi. Gerçekten inanılmaz sıcaktı amı. Ben de elimi amının üstünde oynatarak, “Uygun bir yerde olsaydık, seve seve söndürürdüm senin ateÅŸini!” dedim. Gamze kısık bir sesle, “Ben seni ararım o halde, numaranı ver!” dedi. Numaramı verdim, kaydetti. Yanımdan kalkarken sigarasını düşürmüştü. Almak için tam önümde domalır gibi eÄŸilince, ben de elimi atıp muhteÅŸem kalçalarını okÅŸadım. Gamze biraz öyle kaldıktan sonra doÄŸruldu, bana göz kırpıp içeri geçti.
Sikim yine kazık gibi olmuÅŸtu. Biran önce boÅŸalmam lazımdı. Odama geçip kapıyı kilitledim. Laptoptan bir pørnø açıp, 31’e asıldım. BoÅŸalıp rahatlayınca kendimi yataÄŸa bıraktım…