Küçüklerin Buluşması
Merhaba millet…Hep hikaye okuyacak deÄŸiliz ya… Ben de bu alana küçük bir katkıda bulunayım…YeÄŸenim Aynur, ufak tefek, minyon tipli 21 yaşında bir kız. Bundan 5 yıl önce görücü usuluyle biriyle evlendirdiler. Fakat kocası, 3 ay sonra bir trafik kazasında öldü…
Yeğenim evlendiğinde, ufak tefek olması nedeniyle `Acaba ilişkiye girebiliyor mu?` diye
hep merak etmişimdir. Her fırsatta onu izler, takip ederdim, ama görüntüsünde hiçbir değişiklik yoktu. Bu durum beni daha da meraklandırıyordu: Acaba hala bakire mi?
Kocası öldüğünde gidip, kayınpederinin evinden aldık. Kayınpederi sakallı, kaynanası da kara çarÅŸaflı biriydi… OÄŸulları da öyle fettan biri deÄŸildi…YeÄŸenimle her bayram görüşür, yanaklarından öperdim…
Her yanağına dokunduÄŸumda ürperir, kalbim gümbür gümbür atardı. Onda da bir ÅŸeyler oluyordu, farkındaydım…Geçen yıl yazın eÅŸim ve çocuÄŸum, Almanya`ya tatile gittiler. Ben de daha önceden Bodrum`da bir tatil köyünde üç kiÅŸilik yer ayartmıştım. Tatile gitme hazırlıkları yaptığım bir gün yeÄŸenim aradı. Sıkıntılıydı… Anlaşılan yine annesiyle kavga etmiÅŸti. Annesi sık sık Aynur`a `kendine koca bul, hep bizimle mi kalacaksın` diye sitem ediyordu.
Yine kavga etmiÅŸler. Canı sıkkındı… Aynur`a dedim ki, “Ben iki gün sonra tatile gidiyorum. Ä°stersen seni de götüreyim… Dinleriz, kendine gelirsin…”Kabul etti ama annesinden izin almam gerektiÄŸini söyledi. Ben de “Arar, izin alırım” dedim…Annesine telefon ettim. Durumu anlattım. O da “Gitsin de nereye giderse gitsin” dedi. Anlaşılan kızına hayli kızgındı…
Aynur`u aradım…. “Gidiyoruz, hazırlık yap” dedi. Çok sevindi…
Gitme gününe bir gün kala Aynur bizim eve geldi. sabah erkenden Ä°stanbul`dan arabayla Bodrum`a yola çıkacaktık… Araba, valizler her ÅŸey hazırdı.YeÄŸenim o gece bizde yattı. Yatarken kendisine eÅŸimin piyajamalarından birini verdim… 150 boylarında ve ufak tefekti.. Pijamaların içinde kayboldu…Neyse sabah erkenden yola çıktık… O sağımda oturuyordu. Bol bol sohbet ettik. Yol boyunca her konudan konuÅŸtuk…
Bir fırsatı oldu. Ona, “Kocanla mutlumuydun” diye sordum. “Ne bileyim, hiç bir ÅŸey anlamadım ki” dedi. “Neden?” dedim. “Ä°lk gece bile benimle yatmadı. Hep ayrı yatıyordu. Ben de korktugum için ona yaklaÅŸmadım” dedi. “Neden korkuyordun?” dedim, yüzü kızardı… “Bunda utanılacak bir ÅŸey yok. DoÄŸanın kuralı bu. Bir kadın ile erkek evlendiklerinde cinsel olarak iliÅŸkiye girer. Bu dünyanın en tatlı ÅŸeyi… Sen hala bunu tatmadın mı?” dedim. “Yok, ne olduÄŸunu bile bilmiyorum” dedi.
Bodrum`a vardık. otele yerleÅŸtik. Üç kiÅŸilik odada iki kiÅŸi kalıyorduk. Yayla gibi bir odaydı…
Ertesi gün banyoda mayomu giyip, Aynur`a “Hadi sen de hazırlan. Denize girellim” dedim. O da “olur” dedi… Giyindi, birlikte kumsala gittik. Ben denize girdim, biraz yüzdüm. Aynur`a “Hadi gel” diye iÅŸaret ettim. Gelmedi, ısrar ettim, gelmiyordu. Yanına gittim. Anladım ki yüzme bilmiyormuÅŸ…
“Ben sana öğretirim” dedim. Elinden tuttum denizde belimize kadar bir derinliÄŸe yürüdük. Onu sırtüstü yatırıyor, bir elimi poposunun, bir elimi de omuzlarının arkasından tutarak sırtüstü yüzme öğrenmesine yardım ediyordum. Aynur önce çekiniyordu, sonra rahatladı. “Biraz da yüzüstü yüzme öğret” dedi. Bir kolumu kalçasının altına, diÄŸer kolumu da gögüslerinin altına koyarak ona nasıl yüzmesi gerektiÄŸini anlatıyordum. Gögüsleri küçüçüktü…
Ancak arada bir tam koluma değiyordu ve taş gibiydi. İster istemez bende bir şeyler oluyordu. Artık elimi düz açıp, tam gögüslerinin altına koyuyordum. Aynur alışmıştı. Suya ayaklarını vurdukça, gögüsleri avucumda oynaşıyordu. Çok hoşuna gidiyordu.
AkÅŸam oldu… YemeÄŸimizi yedik. Sonra sahilde biraz yürüdük. güzel bir gün geçirdiÄŸini belirterek teÅŸekkür etti. Ben de ona teÅŸekkür ettim. Hatta “Sana tam yardımcı olamıyorum, yanlış anlaşılır diye çekiniyorum” dedim.
Aynur, “Yok be dayı, rahat ol. Biz bizeyiz” dedi. Odaya gittik. Ben duÅŸ alacağımı söyledim, duÅŸa girdim. Havluyu kuruması için balkona bırakmıştım… Seslendim gitirmesi için. Aynur getirdi. Ben elimle bacaklarımın arasını kapattım. Aynur dikkatlice baktı, yüzü kızardı. Gözleri parlıyordu. O arada “Ä°stersen sırtını sabunlayayım” dedi. Gülerek, “Git kız, başıma iç açacasın” dedim. “Açılmaz korkma, rahat ol” dedi.
Anladım ki, onun da içi kıpır kıpır… “Tamam” dedim. Sırtımı bir güzel sabunladı. sonra kollarımı, kalçamı, bacaklarımı… “Her yerini sabunlayayım mı?” dedi. “Her ÅŸey serbest” dedim. Bacaklarımın arasını da sabunlamaya baÅŸladı. Bu arada küçükbey ayaklanmaya baÅŸladı. Sabunlu eliyle ovaladıkça büyüyordu. Büyüdükçe kazık gibi oluyordu. Sonra duÅŸun suyunu açtı ve baÅŸtan aÅŸağı sabunları temizledi.
Fakat, küçükbey yine kazık gibiydi… O arada “Aaaaaaa, bu da ne?” dedi. “Ne olduÄŸunu bilmiyor musun?” dedim. “Hayır, ben daha küçük bir ÅŸeydir sanıyordum” dedi.Ä°ki elimle kalçasından tuttuÄŸum gibi küçükbeyi bacaklarının arasına dayadım. Ãœzerinde rahat bir elbise vardı. Altında da iç çamaşırı… O da sım sıkı sarıldı…Ayakta rahat edemiyorduk. Kucakladıgım gibi kollarımın arasına aldım ve doÄŸru yataÄŸa götürdüm. Bir yandan öpüşürken, bir yandan da üzerindekileri çıkardım…
Ellerimle de önce ayva gibi memelerini okÅŸuyordum… Sonra elim aÅŸağılara kaydı… Bacaklarının arasına uzandı… Bir yumurta gibi, küçükhanım dışarı taÅŸmıştı. Tüyü bile çıkmamıştı. Dudakları dolgun ve kabarıktı.Bir hamlede yataga sırtüstü yattım. Onu üzerime aldım… Bacaklarının arasındaydım. Gögüsleri aÄŸzıma gelecek ÅŸekilde yakınlaÅŸtırdım… Doya doya öpüyordum. O da artık kendinden geçmiÅŸ, kendini tamamen bırakmıştı. Gögüslerini öperken, küçükler birbirine denk gelmiyordu. Onun boyu kısaydı…
Bu sefer kalçasından aÅŸağıya doÄŸru ittirdim. Åžimdi tam yerlerindeydiler. O yumurta büyüklüğünde kalın ve dolgun dudaklı küçükhanım, küçükbeyi dudaklarının arasında kaydırıyordu. AÅŸağıdan yukarı, yukarıdan aÅŸağıya durmadan sürtüyordu.Bir ara küçükbeyin başı, küçükhanımın tam deligine denk geldi… Biraz zorladım… Aynur irkildi… Baktım olmayacak… Sımsıkı sarıldım ve Aynur`u altıma aldım… Öpüp okÅŸarken, “Bunu içinde istiyor musun?” dedim…
“Hem de çokkk” dedi. “BaÅŸlangıçta biraz canın yanar ama sonra çok zevk alacagız” dedim… “Ne olursa olsun girsin de” dedi.Dudaklarını öperken, bacakları da kalçamdan sarmalamış, küçükbeyi küçükhanımın içine koymamı bekliyordu…. Baktım küçükhanım sulanmış… Sert ve dolgun dudakları hazır… Küçükbeyin başını tam deligine gelecek ÅŸekilde dayadım. Kalçamı yavaÅŸ yavaÅŸ hareket ettirdikçe, küçükbey, küçükhanımın içine doÄŸru giriyordu. Acele etmiyordum ama artık kurtuluÅŸu yoktu.
Biraz daha biraz daha derken başı küçükhanımın koynuna girdi. Aynur`dan “ıhhhhh” diye bir ses çıktı. Ellleriyle kalçamdan tutmuÅŸ, kendine doÄŸru çekiyordu. kızlık zarının yırtıldığını ve küçükbeye sıcacık kan deÄŸdiÄŸini hissettim. Geri çekilmeden biraz bekledim. Gözlerine baktım, “Devam et” der gibiydi. Ä°telemeye yine baÅŸladım. Bastıra bastıra küçükbey, küçükhanımın içinde kayboldu… Bir süre öylece kalakaldık. Göz göze geldik… Gözleri parlıyordu, yüzü ateÅŸ gibiydi… “Devam mı?” dedim… “hı hııı” dedi.
YavaÅŸ yavaÅŸ ileri geri yapmaya baÅŸladım. Bir süre kendini kastı, küçükbey zorlanıyordu…. Derken küçükhanım rahatladı ve Aynur hareketlendi. Ben üstten, o alttan adeta küçükleri savaÅŸtırıyorduk. Tamamını çıkarıyor, yumurta büyüklüğündeki küçükhanımın dolgun dudaklarının arasına başını yerleÅŸtiriyor, sonra yavaÅŸca iteliyordum… Aynur zevkten bulutların üzerinde uçuyordu. O arada Aynur`un titremeye baÅŸladığını gördüm… “Bana bir ÅŸeyler oluyor” dedi. “Åžimdiye kadar hiç böyle olmamış mıydın?” dedim.
“Hayatımda ilk kez böyle bir ÅŸey tadıyorum. Annemin neden kendine koca bul dediÄŸini ÅŸimdi anlıyorum” dedi.Aynur`un kulağına “Åžimdi kadın oldun. Bu titreme de zevklerin en doruk noktası” dedim. “Sende de aynı ÅŸey oluyor mu?” dedi. “Birazdan anlarsın” dedim. Küçükbeyi biraz daha hızlandırdım. Sopa gibi olmuÅŸ, küçükhanımın içine büyük bir zevkle giriyordu. Sonunda tam gelecektim ki, dışarı çıkardım. Bir kağıt mendile boÅŸalttım.
“Neden çıkardın?” dedi. “Ne o hamile mi kalmak istiyorsun?” dedim. Güldü… “Ben hamile kalamam” dedi. “Neden” dedim. Küçükken aşırı kanaması nedeniyle doktora gittiÄŸini, doktorların kist nedeniyle ameliyat ettiklerini ve kansere yakalanmaması için de yumurtalığını aldıklarını söyledi. Ameliyatı küçükhanım ile göbeÄŸinin arasından açarak yapmışlar. Baktım, izi görünüyor.
“KeÅŸke baÅŸtan bilseydim” dedim… Birbirimize sarılıp bir süre yattık… Bir birimize dokunuyor, ÅŸaka yapıyorduk.. Bir süre sonra küçükler yine ayaklandı. Bu kez yatağın kenarına oturdum. “Aynur`a da gel kucağıma otur” dedim. Geldi, küçük poposunu küçükbeyin üzerine koydu. 40-45 kilo kadardı. Küçükbeyi bacaklarının arasında bir süre kaydırdıktan sonra… başını küçükhanımın dudaklarının arasına yerleÅŸtirdim. ,
Biraz ileriye doÄŸru eÄŸilmesini söyledim. Küçükbey küçükhanıma girerken, ben de görüyordum. Kalçalarından iki elimle tuttum. Biraz çıkarır gibi yapıyor, sonra bir hamlede küçükbeyi köküne kadar içine gömüyordum. Bazen küçükbey derinlere giriyor, Aynur istemeden “ahhh.. canım yandı” diyordu. Küçükhanım, küçükbeyi streç gibi sıkıyordu. Bir saate yakın giriÅŸ çıkıştan sonra yine önce Aynur titremeye baÅŸladı.
O titredikçe küçükbey daha da büyüyor ve daha da sert giriyordu… Az sonra küçükbey titremeye baÅŸladı… Küçükbeyin damarları kalem gibi olmuÅŸtu… Titredikçe Aynur kendinden geçiyordu. Sonra büyük bir sarsıntıyla küçük hanımın taaa derinlerine boÅŸaldım. Bir süre öylece kalakaldık.
Aynur banyoya gitti. Temizlendi… Çamaşırlarını giydi… Sonra ben banyoya girdim… Ben de yıkanıp giyindim…Sonra yattık.. sabah kalktığımızda Aynur`un bacaklarının arası hala küçükhanımdan sızan döllerle doluydu… 15 günlük tatil boyunca da hiÅŸ boÅŸ kalmadı.. 😉
Aynur`a akÅŸamlara kadar denizde, sabahlara kadar yatakta yüzme öğrettim… :))
Ä°yi bir tatil geçirdik. Ä°stanbul`a döndüğümüzde annesi “Tatil nasıl geçti” diye sordu. Ben de “GittiÄŸimiz yer dincilerin yeriymiÅŸ. Sadece yemeklerde görüşebildik. Harem selamlık yerlerde yattık, denize girdik” dedim. Aynur`la böyle anlaÅŸmıştık. “Ä°yi yermiÅŸ, seneye yine gidin. Baksana Aynur`un yüzüne kan gelmiÅŸ” dedi.
Gönderen: freemen