KOMÅžUMUZ MÃœJGAN Ä°LE  Müjgan`la komÂÅŸuyuz; önce ben, bir yıl sonÂra o doÄŸÂmuÅŸ…
Çok tuÂtucu bir ailenin kızı olduÄŸu için, ailesi onu ilkokulÂdan sonra
okutmamış. Ben devam ettiğim fakültenin son sınıfındayım.sık sık
ailece gider gelir belli bir çerçeve de ilişkilerimizi
sürdürürüz.ailelerimiz ikimizin yakınlaşmasını benimsemişlerdi..
Davranışlarımıza hiç kötü gözle bakmazlar… O gün, yine onlarda
misafirlikteydik… SıÂcak bir gece olmasına raÄŸmen, Müjgan`ın başında
tülbent vardı ve kolları bileklerine kadar, baÂcakları da diz altlarına kadar
örÂtülüydü. Kahveleri verirken, onda bir gariplik hissettim; tepsiyi
uzaÂtıp da eÄŸildiÄŸinde, memelerinin oluÄŸu görünüyordu.düğmelerinin îliÄŸi
yoktu ve üstten dikilmişlerdi.Biraz sonra su istedim,yine aynı manzara
ile geldi karşıma…Ve dudaklarında hafif bir gülümseÂme vardı, gözleri
çakmak çakÂmaktı… Tam bu sırada telefon çaldı ve eniÅŸtelerinin ani bir
raÂhatsızlık geçirip hastaneye kaldıÂrıldığı haberi verildi. Evin içine
bomba düşmüş gibi oldu bu haberle… Babam derhal kalktı ve “Siz
hazırlanın, ben arabayı getiÂreyim, çocuklar evde kalsın, yeni haberler
gelebilir beklesinler…’’diyerek hızla çıktı.müjgan’ın anne babası ve benim
annem birlikte babamı izlediler. “Sakın bir yere ayrılmayın ha… Biz
de arayabiliriz” diyerek çıkıp gittiler… Ev bomboÅŸ kaldı… Artık
ikimiz baÅŸbaÅŸaydık … Müjgan, bu defa viÅŸne ÅŸurubu getirdi ve yine
eğilerek ikram etti.dolgun memeleri gene görünüyordu ve hiç
doÄŸrulmadı..bardağı sehpanın üzerine bıraktım, o da tepsiyi sehpaya, koydu..Uzandim Â
belinden kavradım ve kucağıma oturttum. HeÂmen, derin, derin nefes almaya
baÅŸlamıştı. Elbisesinin önünü taÂmamen açtım ve sıyırarak çıkardım
İncecik bir iç gömleği, şeffaf ve hafif bir sutyeni ve yine ufacık kilodu
vardı. Bu bir kızı ilk kez soyuşum olmadığı halde , şiddetle tahrik
olmuÅŸtum.gömleÄŸini ve sutyanini yavaşça aldım. Bu kaÂdar beyaz, bu kadar
diri ve el deÄŸmemiÅŸ bir kızla karşılaÅŸmaÂmıştım. ‘’Dudakları
çilekli,çikolatalı muzlu gibiydi”..Her harafından bin bir çeÅŸit mis koku
çıkıyordu.memelerini ellemeye öpmeye kıyamıyordum.. lekesiz, duru Çin porseleni
gibiydiler. Yüzü bana dönük, bacakları ayrık olarak kuÂcağıma tekrar
oturdu. Devamlı öpüyor ve meltem kokulu boynuÂnu, gerdanını, memelerini
dudaklaÂrıma veriyordu. Sonra gömleÄŸimi,atletimi çıkardı; pantolonumun
keÂmerini gevÅŸetti, fermuarımı indirdi,soydu… Ä°kimiz de
külotlarımızla kalmıştık. Külotumun önü bir alemÂdi, Kızılay`ın çadırı, dondurma
külaÂhı kadar kalırdı :bunun yanında…Tekrar kilitlendik; o, elini
külotumun belinden içeri soktu ve kalçalarımdan yavaş yavaş kaydırarak öne
getirdi ve kabarıklığı avuçladı..Dudaklarına hırsla yumuldum…
İçÂgüdüleriyim hareket ettiÄŸi için her ÅŸey çok güzel ve doÄŸal geliyordu
bana… YavaÅŸ yavaÅŸ beni yere çekti ve halının üzerine yıkıldık.Düşerken
birbirimize ters bir duruÂma gelmiÅŸtik, ince, küçük ve ÅŸeffaf külotu ,
dudaklarımdan iki santim.uzaklıktaydı… Hafifçe sıyırdım ve gözlerimin
önüne serilen o muhteÂÅŸem, manzarayı bir süre seyrettim. Artık çıldıracak
duruma gelmiÅŸtim…Onunda benden aÅŸağı tarafı kalrnamıştı..Birbirimize
dokunduğumuz an ikimiz birden titreye titreye boşaldık..ama, yılların
birikimi nedeniyle, müjgan
Doymamıştı,bulanık gözlerle bakıyordu yüzüme…Hâlâ diriliğini
kaybetmemiş vücudumu rastgele
öpücüklerle boÄŸmaya baÅŸladı.. “Dur bir dakika dedim,”Daha faza,ileriye
gitmeyelim,her an birileri gelebilir…”Uyarımın aksine,sırtüstü
uzandı.:.Memeleri dimdik, bacakları fildiÅŸi gibiydi…Ãœzerine çekti beni
vücudumu bacaklarıyla sarsdı..Artık ikimizdede dayanacak hal
kalmamıştı.;..Bacaklarını kalçalarıma kuvvetle bastırdıgı anda yolun sonuna
vardığımı anladım.derken ritmik bir ÅŸekilde hareketÂlenmeye baÅŸladık, ikimizde
inliyor hırıltılar çıkarıyorduk… Birden ÅŸiddetle sarıldı bana ve
zelzeleler içinde boÅŸaldı… Artık her tarafı pelte gibiydi. Bunu görünce,
ardınÂdan ben de bıraktım kendimi… DoÂruktan aÅŸağı doÄŸru inerken
par-mağımı kımıldatacak gücüm kalmamıştı, pestil gibiydim… Biraz sonra
çalan telefondan , eniştenin kaza falan geçirmediğini . birinin
bizimkilerle dalga geçtiğini öğrendik..bu arada müjgan muzip muzip gülüyordu..
maillerinizi bekliyorum: [email protected]